Perşembe, Mart 13, 2008

küçük o daha

küçücük bir nottu kızı üzen..
öncesi oldugunu, varlıgını koruyacagından korkardı hep. korktugu başına gelince anlamıştı bunu yapmaması gerektigini. eksilecegini düşündügü anda yıpratmıştı zavallı bedenini..

inanmıştı bu kez dogrudur demişti. herkeslerde inandırmıştı. nasıl bir oyunsa bu içine almıştı herkes, sanki herkes bilinçli bir şekilde hiç utanmadan yapmıştı bunu. severdi bazen sevilirdi ya ruhlar sadece severmiş meger. sevilmek ne zaman haddine düşmüş ki! sıgınmakta haklıymış nostaljisine. korunacak, güvenecek tek yeri oldugunun farkına varmaktan bıkmazcasına devam ettirmiş küçük gördügü yıprangaç hatayı. yıprangeç demeyi ögrenmiş.

elleri üşümüş yazarken karalarken sayfaları. silip silip yeniden yazmış tüketmiş varlıgını, varlıgından saydıgını. "neden yazdırır eller bana bunları?" diye sorgulamak zorunda kalmış herşey bittikten sonra. fondan sevilesi bir müzik çalarken titremeye başlamış, aç duyguları bedeninin basıncını çekmiş.

her itirafında yıprandıgını söylemek istermiş elbet. tutmak istemiş ama kaybetmek ona göre olmadıgı için yine susmuş. rüyalarda saklarken kalbinin bu denli fırlatıldıgını görünce verdigi öğütler gelmiş aklına. ne gerek var ki derkense bitiyorlugun içinde bulmuş kendini. susma suzan anlat derdini.

konuş artık! erteleme! kesiklerinden ürkme! acıtır belki öldürmez! hoş ölümden korkmayalı yıllar oldu be güzel anam. acı tecrübeleri ögreneli çok oldu. erken olgunlaştın.

"haketmedim yanındayken yalnızlık çektirilmeyi, seninleyken bile özlerim derken şimdi bu da nesi be çocuk fikirlim. boşluklarım var şimdi hadi tamamlamaya çalışsana bulamıcaksın bu kez. gizledim senden herşeyimi. haketmedim... haketmedi.. haketme.. haket.. hak.."



"küçüğüm beni yalnızlıgıma bırakın..." aldatmayın

0 ATIFLAR: