Salı, Mart 04, 2008

hakiye


kemirgen zamanın degişken ruhlarını tanıdı. düşük ölçütlerle hazırlanmış topluluklar vardı, geçtigi yerlerde. kalıntılar içinden sıyrılamamış çırpınamayan balık misali kokuşmuştu ruhu. kafasını görmek istemeyen insanlara yedirildi, farkına varılamadan. farkına varamadı, o bile, düşüncesizlerin düşledigi kabuslara girince. istemli boklar degillerdi, dedi her kalan solukta. güvenin sarsmış oldugu güvensizlikte küçük bir balıktı işte. fışkırdı sonra bir grup su arkadaşı ve diger balıklar. bir yerlerde onların çaresizliklerine, aldanmışlıklarına, kandırılmışlıklarına bakarken daha da absorbe oldu çekilen sudaki ruhu. geçmişi düşündü, bir bedenken ki hallerini... yüreginde topladıgı kirli kanı nasıl da temizce minik bedeninde dolaştırdıgını. birilerinin midesine giderken, yutulmanın verdigi acıyla canı daha da yandı. küçücük burnuyla sadece besin aramaya çalışırdı oysa ki!



neden ayırdılarki bedeninden...

0 ATIFLAR: