Pazartesi, Kasım 23, 2009

Niyetliyim, Su Kullanmıyorum.

İnanır mısın varlığımın yokluğumla ilişkilendirmesi gibi bi' durum olmamasına.
Bunun gereksizliğine.
Yetin, çünkü yalnızca yetinmek için ahkam kesiyorsun hayata.

Bir kahvaltı zamanını ne derinden yaşarmışım da anlamazmışım.
Yoğunluğun boşluğu ne bet bir durummuş da sindirmek zorunda kalmışım.

İki insan düşlüyorum,
Biri dilediğini yaşayıp zaman gibi yaşlanan, yaşamayan;
Ve diğeri hep içinde kopan fırtınaları anlatmaya, değiştirmeye adamış olan hayatı..

Gülüşümü göstermek istiyorum, ama bu kez içten.
Değerinin altında biçilen kaftanı giymek yaraşır mı ki?
Zorunlulukla tercih edilen, simülatör içinde gibi hissediyorum zamanlarımı.
Biri vermiş komutu robot misali ilerliyorum, emir üzerine.

Bu şeyin düz bir yolu yok mu?
Onu tercih etmek istiyorum, yeniden doğma hakkı verseler?
Ya da doğmama?

2 ATIFLAR:

soida dedi ki...

fena halde cesur ve üzgün.
özlem böyle zamanları neden daha çok zora sokar ki.

Rönesans Casusları dedi ki...

Öyle haller hasıl oluyor bana. Durumlarımın hepsi birer çelişkiden ibaret..

işe başlıcam.