Pazar, Nisan 26, 2009

Bir Kapı Aralandığında


Bir yelkenli görünüyor uzaklarda, savruluyor, adeta bata-çıka ilerliyor.
Sahile vuran dalgalar narin yüzleri ıslatıyor,

Derken bir Rum kadınla rastlaşıyorum; tanışıp konuşuyoruz.
Anlaşıyoruz halli-halsiz, sanki samimiyetsiz ama sıcak.



Bir adım kadar uzak bana özgürlük, yanaşıyorum, bakıyorum; derin çok derin..
Geçmiş nüanslar geliyor aklıma ve diyorum ki: hani hep merak ettiğin "sonsuzluk" şimdi ayaklarının altında..
Bu kadar yaklaşmışken doğrucu, ifadesiz, ama bi' o kadar istediğim şeye ulaşma azmi tetikliyor damarlarımı..

Etraftaki gemilerden bana bakıyorlar, beni izliyor biri; en tepede sessizce gözetleyene gülümsüyor ve kollarımı açarak atlıyorum, beni özgür kılacak sonsuzluğuma.

Keyfim kaçıyor; uzaktan gelen yelkenlinin batışını izliyorum..
"Sonunda başlangıcı gibiydi.." sözünü anımsıyorum Zafer Akkaş'ın..



Arkama bakmıyor, ilerliyorum yanıp sönen fenere doğru.
Liman aramıyorum artık, herhangi bir değişim gözlemlemek de istemiyorum.
Kendimi anlatıyorum, yine kendime dönüyorum.



"Tuhaf" kelimesine ilk sığındığım an geliyor aklıma ve şimdi söylüyorum; bitişler de en az başlangıçlar kadar tuhafmış.. Tüm yaşanmışlıklar, bana katılanlar, benden gidenler, farklılaşmalarım, hisler, sözler, hedefler, kavramlar, gerçekler.. Kararlılık örneği sergiliyorum, en yakına yazar gibi anlatıyorum; duru ve yalın.



Şarkılar silsilesine sığınıyorum, az biraz tıkanmışlık var kafesimde, geriye bakamıyorum, yüzüme vuran sulardan kurtulma çabasındayım; şimdilik.



...
Bitmeler de sorumluluk ister,
Katı olmak gerekliliktendir.
Gülümsemeler de gerçeklik payı vardır,
Limanlar da bir gün yok olur,
Sonuçlar da bir gün katlanmayı gerektirir.
Güzel günler adına sevdiğim birisine teşekkürler.

2 ATIFLAR:

soida dedi ki...

bir defter kapandığında olduğu gibi herşey..
raflar boyu aynı şarkı kulaklarda.
ömür uzun değil.

Rönesans Casusları dedi ki...

kısa ömürde bize vadedileni bile yaşamak istemiyorum. şimdilik kendim neler vadedebiliyorum görmek istiyorum.