Cumartesi, Ekim 04, 2008

"Kartopu" Oynasak Ya


Esiyorum batıya doğru. Kelimelerim birikiyor içimde, dışavurumlarımı özlüyorum. Öykünmek gibi sudan sebeplere, özenerek; abartmak yaşananları. Kırkı çıkmamış bebeklerin gözlerini açamadığı günleri özlüyorum.

"Benimde Söyleyeceklerim Var" daki Umud'un, yansıtısı "Bitsin" başlığındaki son cümle gibi hayatım. Bilen bilir..

Tertemiz hissetmeği özledim. Köhne şehirlerin, varoş mahallelerindeki ıssızlıkları düşünürken korkardım eskiden, şimdilerde ise güven duygum tavan yapmış, benliğime sığmıyor; taşıyor, başka kimliklerce taşınıyor bedenim, korkmuyorum.

Can sıkıntımın altına sığınıyorum, kurduğum cümleler geliyor aklıma, kestiğim ahkamlar. Utanıyorum kendimden hatsafhada uzaklaşan benden. Ve yine utanıyorum. Denemek bile istemezdim oysa; kıskaçlar arasında kalma korkusundan. Nitekim kaldım da.. Benden almasına rağmen, nasıl da kakmıştı, herkes gibi.. Kendini birşey sanmıştı. Yaşadım, yaşayacağımda; istemesemde.

Aslı hükümsüz benim varlığımın, ben kirletmedim sayfalarımı, başkaları bulaştırdı kiri pasağı; bir entrikadır, aldı başını gitmekte..

Ezik olma çabasındayım istediğim ve istemediğim kadar.

Bulgurdan köfte, şehriyeden pilav. Üret, türet, yarat birşeyler. Sana kalmışsa. Kar topu oynasak ya bi' ara, sobanın közünde sucuk pişirsek, köze bulansa, pislense.

Ananemin o küçücük fırıldak denen şeyi nasıl da zevkle yere fırlatışını anımsıyorum da; ibretle izleyişim ve o sevimsiz aleti yere her atışımda bir türlü iki tur bile attırtamayışımı..

Özledim küçük şeyleri. Özledim. Kalan son elbisenin benim oluşunu. Özledim.

0 ATIFLAR: