Pazartesi, Ekim 13, 2008

Şizofrenli'ğim

Uzun zamandır kendim üzerin(m)de yaptığım çalışmalar gösteriyor ki ben bir şizofrenim. Mecazı kalmış mıdır bu işin bilmem ama yapısal örneklemler gözümün önünde bazen bişeyler uydurup onlara inanmak bana tuhaf bi' şekilde zevk veriyor. Yabancılaşmak belki de; bir nebze olsun benlik saydığım aciz vücudumdan uzaklaşmak. Yazmaya başladığım anlarda da aynı duyguları yaşıyorum. Daha sonra yazdıklarımı okudugumda öykünmeler dışında aralarda pek de bağlantı yok. Aslında uyuşturucu madde, alkol vs. de kullanmıyorum ya da herhangi bir halüsünasyon görmemi sağlayacak bir ilaç. Edith Piaf dinlemeyi seviyorum, Fransızca bilmiyorum ama dinlemek ve bağıra bağıra söylemek beni mutlu ediyor -her ne kadar çevremde bulunan insanlar bizim pek de iyi bir düetkar olmadığımızı söyleselerde- seviyorum.

Ne diyordum: şizofrenlik. Evet, her konuşmada ön plana çıksa da, sevdiğim insan her seferinde bana bunu söylüyor olsa da, ben bu işlevi; yani kafamda yaşattıklarımı yaşamaya bayılsam da sanırım pek haz duymuyor, başkaları.
Aslında bunun yanısıra bir de psişik olma gibi bi' durum dahilindeyim: telefona bakıp
çaldırabiliyorum.
Aldatılma çanları çaldığında istemsizce bi' mesaj atarak bu durumdan kendimi kurtarabiliyorum.
Rüyamda gördüklerimin gerçekleşmesi cabası..

Ne pis bir insanmışım meğer...


Velhasıl kelam hayatımdan memnun değilim; böyle manyak olmayı seviyorum, insanlarla uğraşmayı da seviyorum..


Hayat'ıma oyunlar katmazsam yaşayamam ki ben; sıkılırım..

2 ATIFLAR:

soida dedi ki...

sen sıkılma, sen hep yerinde dur, hiç biyere de kaybolma.
kaybolma ki tam kalalım biz.yarım kalmasın hiç bişey.
seviyoruz velhasıl.

Rönesans Casusları dedi ki...

bilmukabil; belki yerim, yutarım.